Ses Metodu 3.Kitap Korient Grus Çıktı!!

Ses Metodu 1.Ek kitap/oyuncular için

Ses Metodu


ses metodu

Dünyada hiçbir ses duyguları aktarma ve tüm tekniklerin sunulmasında insan sesi kadar mükemmel değildir. İnsan sesinin yapabileceği manevraları yapabilecek hiçbir alet yoktur. Buna göre de tüm orkestra, bestekârlık, aranje gibi müziğe dair alanlar insan sesinden hiza almak zorundadır. Bir ülkede ses sanatı gelişmeden müziğin gelişmesi mümkün değildir. Bunun için bir ülkede müziğin ve sanatın gelişmesi ses yapımına ve eğitimine, sistemin yaratıcılığına ve müziğin diğer bilim dallarından beslenmesine bağlıdır.

Dünyada birçok sazın metodu bulunmasına rağmen dünyada “Ses Yapımı” metodu yoktur.”Ses Metodu” dünyada ilk kez “Ses Yapımı” teorisini sunmuş ve pratik olarak her sanatçı adayının sesini ideal seviyeye ulaştırma yolunu çizmiştir. Ses Yapımı sabır, dikkat, irade, istikrar ve disiplin ister. Başarı süreci her öğrencinin hedef ve çalışma disiplinine bağlıdır. Eğitimde metot, öğrencinin teknikleri doğru ve bilimsel öğrenmesini sağlayarak öğrenciye yol haritası çizer.

ses metodu cilt 2

Yazılar


Nefes Alma Teknikleri

Nefes alma teknikleri yalnızca ses üretme sanatında değil sağlık, psikoloji ve iletişim gibi alanlarda da önemli rol oynar. Nefes alma teknikleri dediğimizde öncelikle ses sanatçıları akla gelse de bu alan sanıldığından çok daha geniş bir kitleye hitap etmektedir. Oyuncular, öğretmenler, doktorlar, spikerler, ses hastaları bunlardan bazılarıdır.

Ses yapımı yeni bir bilim dalıdır. Ses Yapımının en önemli ve temel çalışmalarından biri nefes alma teknikleridir. Ses üretmek için 3 sistemin (Jeneratör Sistem, Vibratör Sistem ve Rezonatör Sistem) koordinesi sağlanmalıdır. Birinci kitapta temel bir çalışma olan Nefes Alma Teknikleri (Jeneratör Sistem) ele alındı.

Anatomik olarak ele alınan Jeneratör Sistem (Basınç Bölgesi) barındırdığı dört üyenin (kasık kasları, karın kasları, diyafram kası ve akciğerin) uyumuyla sesi üretmek için aktif hale gelmektedir. Basınç Bölgesini sadece diyafram çalışması olarak nitelendirmek basınç bölgesinin diğer üyelerini yok sayarak onların bu sistemdeki yerini kavramadan bu üyeleri devre dışı bırakmaktır. Bunun için bu çalışma Basınç Bölgesi çalışması olarak nitelendirilmelidir. İlerleyen aşamalarda öğreneceğimiz her tekniğin alt yapısını Basınç Bölgesinin doğru kullanımı oluşturmaktadır. Bunun için Jeneratör Sistem kusursuz işlemelidir

Kitabın ilk provalarından olan KAP ve BH (Kasları Aktifleştirme Provaları ve Beden Hareketleri) bedenimizi ve sesimizi performans için aktif hale getirir. Her hangi bir performans ya da provadan önce mutlaka KAP ve BH yapılmalıdır. BH bedenimizdeki kasları ısıtırken çalışma ve sahne performansı için bir ön hazırlık provasıdır. Kap ile de Ses Üretme Sistemimizi aktif hale getiririz.

jenerator sistem
jenerator sistem

Ses yapımı ve eğitimi neden önemlidir?

Dünyada hiçbir ses duyguları aktarma ve tüm tekniklerin sunulmasında insan sesi kadar mükemmel değildir. İnsan sesinin yapabileceği manevraları yapabilecek hiçbir alet yoktur. Buna göre de tüm orkestra, bestekârlık, aranje gibi müziğe dair alanlar insan sesinden hiza almak zorundadır. Bir ülkede ses sanatı gelişmeden müziğin gelişmesi mümkün değildir. Bunun için bir ülkede müziğin ve sanatın gelişmesi ses yapımına ve eğitimine, sistemin yaratıcılığına ve müziğin diğer bilim dallarından beslenmesine bağlıdır.

Ses sanatçı adaylarının genellikle ses eğitiminde en önemli talepleri seslerinin genişliği ve gücüdür. Ses Metodu dizisinin bu cildi birçok ses üretme tekniğinin yanında ses genişliği ve gücünün de alt yapısını oluşturmaktadır. Bu ciltte fzik biliminde kullanılan “AF Bandı” dünyada ilk kez “Ses Yapım” çalışmalarında kullanılmış ve bu alanda içerik olarak yeni anlamlar yüklenmiştir. AF Bandı bir ses sanatçısının ses yapımındaki çalışma alanını belirtir. Bu tabloda AF Bandı’nda oluşturulan yedi bölgeyle öğrenciye çalışma miktarını ölçüm ve takip şansı kazandırılarak sesinin somut, görsel tablosu gösterilir. Bu da sesin estetik, orantılı gelişimi için büyük önem taşır.

Ses Metodu dizi kitaplarında provalar derslik mantığıyla yazılmış ve sıralanmıştır. Fakat atölye çalışmalarında antrenör ve teknik direktörün teşhisiyle provaların yanı sıra çalışma miktarı değiştirilebilir. Ses Metodu dünyada ilk kez “Ses Yapımı” teorisini sunmuş ve pratik olarak her sanatçı adayının sesini ideal seviyeye ulaştırma yolunu çizmiştir. Ses Yapımı sabır, dikkat, irade, istikrar ve disiplin ister.

Başarı süreci her öğrencinin hedef ve çalışma disiplinine bağlıdır.

Eğitimde metot, öğrencinin teknikleri doğru ve bilimsel öğrenmesini sağlayarak öğrenciye yol haritası çizer. Dünyada birçok sazın metodu bulunmasına rağmen dünyada “Ses Yapımı” metodu yoktur. Ancak bir “Ses Metodu”nun olmaması müzik çevrelerince yadırganmamıştır. Dört yüz yıldan uzun bir süredir ses yapımı ve eğitimi sadece klasik müzik ve dâhilindeki opera sanatının tekelinde kalmasına rağmen bu alanda da her hangi bir metod sunulmamış, ses eğitim süreci eğitmen ve öğrencinin bire bir çalışmalarıyla ve bilimle işbirliği yaparak başarıya ulaşmıştır. Dünyada ses üretme alanında Klasik ve Opera sanatı dışında bu kadar sistematik bir çalışma olmadığı için neredeyse tüm dünya, müzik alanında Klasik müziğin kavramlarını kullanmak zorunda kalmıştır. Özellikle Ortadoğu ve Asya’da ses eğitimi sadece usta çırak ilişkisi sınırında kalmıştır. Bu bireysellik de yalnızca kültür mirasını aktarmakla yetinmiş ve bilimsel bir metodun oluşumuna yetmemiştir. Ancak Klasik müzik ve Opera sanatının tekelliğine rağmen bu alanda faydalı kitaplar yayınlanmasına rağmen herhangi sistematik bir ses metodu yayınlanmamıştır. Belki burada şu soru sorulabilir: “O halde neden Avrupa’da ses sanatçılarının sesleri bu kadar gelişmiştir?” Klasik müzik ve Opera sanatındaki ses sanatçılarının başarısı eğitim şekillerinde saklıdır. Yani ses sanatçıları tecrübeli bir eğitmen ile saatlerce çalışma fırsatı sağlamışlar. Burda şunu vurgulamak gerekir ki bu alanda ses yapımı şan çalışmaları içerisine dahil edilerek, sesin şan çalışmaları içinde gelişmesi sağlanmıştır. Bunun için de ses metodu yazmaya ihtiyaç duyulmamış olabilir.

Ses Metodunda Opera Sanatında kullanılan temel ses bu metotta “4 Temel Ses Kategorisi”nden yalnızca biridir. Bu 4 Temel ses sayesinde birçok “Türev Ses” üretilmektedir. Bizim yaratığımız “Ses Yapımı” sisteminde Klasik müziğin ve Opera sanatının değerleri inkâr edilerek saf dışı bırakılmamaktadır. Bu metod dünya ses sanatçılarının ihtiyacı olan diğer temel sesleri de tanımlamak ve üretmek için alternatifler sunmaktadır. Metodun bu cildinde ses bölgeleri farklı bir bakış açısıyla ele alınmış ve dünyada tüm müzik tarzlarında ses üreten sanatçıların ses özgünlüğü ve özgürlüğünü koruyarak ses yapımı hedeflenmiştir. Kendi enstrümanımızdan çıkacak onlarca ses rengini keşfettiğimizde, konuşma sesi ile şarkı söylemenin tıpkı tek renkle bir tablo yapmaya çalışmak olduğunu göreceğiz.

ses metodu cilt 2
yutak

AF BANDI

İngilizce bir terim olan “Audio Frequency” (AF) insanların duyabildiği frekanslardaki periyodik titreşimleri tanımlar. Sesin tonunu belirleyen AF’ın ölçü birimi Hz’dir. Frekans ve titreşim sayısı bir olayın birim ve zamana göre hangi sıklıkla kaç defa tekrarlandığının ölçümüdür. 1 Hz bir olayın saniyede bir defa tekrarlandığı anlamına gelir. İnsanın kulağı 20 ile 20000 HZ aralığındaki titreşimlere tepki gösterir. Sesin fiziksel şiddeti birimi ise Desibel (dB)’dir. İnsan kulağının duyabildiği en az şiddetli ses 20 dB’dir.

AF Bandı fizik biliminde “Audio Frequency Band”ın kısaltılmış halidir. Bu kavram fizik biliminden alınarak dünyada ilk defa bu metotta ses yapım ve eğitiminde kullanılmıştır.

Bu zamana kadar ses bölgeleri için tek bir dizayn bulunmaktadır. Bu da klasik müzik ve opera sanatındaki ses bölgeleridir. Klasik müzik ve opera sanatında ses üretmek ve bölgelere göre sesi isimlendirmek yalnızca sesin aralığını belirtmekle kalmaz özel bir yöntemle (hacim) ses üretme biçimini de tanımlar. Burada ses hacim itibariyle bölgelere hapsolmuştur. Bu bölgelendirme tekniği sanat itibariyle çok değerlidir fakat insanın ses özgürlüğü açısından bir dezavantajdır. Bu metotta klasik müzik ve opera tarzında üretilen ses kombinasyonu “4 Temel Ses” çalışmasında “4. Kategori”de yer almaktadır.

Çalışmak için atölyeme gelen birçok öğrenci bana sesleriniklasik müzik ve opera sanatınınses bölgeleriyle (soprano,bariton vs.) tanıtmaya çalışmıştır.Ben de onlara hangi operada yeraldıklarını sorarım. Öğrenciler ve pek çok müzisyen seslerininyettiği en pes ve tiz notalarıbelirleyerek klasik ve ya opera sanatında hangi ses bölgesine denk geliyorsa kendi seslerini debu şekilde isimlendiriyor. Ancakklasik müzik ve opera dışında sesüreten sanatçı adaylarının butarzda okumamalarına rağmenseslerini tanımlamak için buterimleri kullanmaları doğrudeğildir. Örneğin bir tenör, sesüretmek için BB, GB, front pullups kasları ve inside pull ups kasları farklı kombinasyonla kullanmaktadır.

AF Bandı ses üretme sürecinde temel bir sistem olarak hayati rol oynamaktadır. Enstrüman çalanların klavyelerini somut şekilde görmesi mümkünken ses sanatçılarının ses klavyesini somut şekilde görmesi mümkün değildir. Her ses sanatçısı ve ya ses sanatçısı adayı ses klavyesini somut şekilde tanıyıp kullanabilmelidir. Ses bölgelerini teknik olarak tanımayanlar ve nasıl kullanacağını bilmeyenler bu bölgeler üzerinde çalışma yürütemeyecektir. AF Bandının çalıştırdığı sistem; ses üretiminde rol oynayan larenksin bulunduğu Vibratör Sistem yani Gırtlak Bölgesidir. AF Bandı; sesigeliştirmek, genişletmek ve ya güçlendirmek için değil ses bölgelerinitanımak ve verimli hale getirmek içindir. Ancak AF Bandı sesi geliştirmek, genişletmek ve güçlendirmek için temel oluşturur.Kadın ve erkeğin ses tellerinin uzunluğunun birbirinden farklı olmasısonucu AF Bandları da birbirinden farklıdır. Bu sebeple kadınların AF Bandı erkeklerin AF Bandına göre yaklaşık olarak 65 Hz yüksek frekanstan başlamaktadır.

frekans cetveli
4.kategori ses bölgeleri

Eğitimdeki 4 aşama ve onların bedendeki karşılığı

1. Aşama: Nefes alma teknikleri (nefes tasarımı)

2. Aşama: Sesi güçlendirme, genişletme ve geliştirme teknikleri

3. Aşama: Manevra teknikleri

4. Aşama: Duygu tasarımı (mood kodları)

Öğrenciler eğitim için yanıma geldiklerinde önce eğitimin aşamalarından bahsederiz. Ve 1. aşama olan nefes alma teknikleri ile derse başlarız. Öğrenci burada nefesini nasıl alıp vereceğini, nerede nasıl kullanacağını, nefesinin gücünü, süresini ve nefesi ile neler yapabileceğini öğrenir

2. Aşama 4 kategoride ele alınan sabit sesleri kapsar. Ses nasıl güçlenir, gelişir ve genişler? Ses önce güçlenir; yani öğrenci 4 kategori ve farklı ses tablosu ile, örneğin bir la verir, hem diyapazon açısından hem de güç açısından gelişir.

3. Aşamada sabit sesler yerleştirildikten sonra, her sabit sesin renk sesleri üzerinde durulur. Artık her bir kategoride güçlü ve gelişmiş olan ses yönlendirilir. Yani kişide var olan bu sesin nasıl yönlendirileceği, nasıl manevralar yapacağı bu aşamada öğrenilir.

4. Aşama duygu tasarımını kapsar. Üretilen nefesle güçlenen ve genişleyen sabit ve renk seslerin, duyguları nasıl kodlarla aksettireceği bu aşamanın konusudur. Örneğin öğrenci hüzünlü bir parça okurken ondan o hüznün içine biraz da umut katmasını istiyorum. Bu tasarımı nasıl yapacağı konusundaki yönlendirmeler, yani şimdiye kadar ürettiğimiz her bir sesi, hangi duyguda nasıl kullanacağımız konusundaki yönlendirmeler bu aşamada yapılır.

Bu aşamalar tamamlandıktan sonra, yani sesin üretim ve geliştirme aşamaları tamamlandıktan sonra öğrencilerin talepleri doğrultusunda müzik felsefesi üzerine de eğitim sürecine devam edilebilir. Burada çeşitli tarzlar üzerinde çalışmalar yapılmaya başlanabilir.Kısacası, repertuar çalışmalarına başlamadan önce, solistin ve solist adayının tüm bu aşamalardan geçmesi gerekmektedir.

basınç bölgesi

ÖĞRENCİLERİN AMAÇLARI VE EĞİTİM SÜREÇLERİ

Öğrenciler genel olarak aşağıdaki kategorilere göre değerlendirilebilir:

1-Eğitime yüzeysel yaklaşanlar

Bu kategorideki öğrencilerin eğitime bakış açıları yüzeyseldir. Genellikle “eğitim aldım” diyebilmek için bir süre eğitim alırlar ve çoğunlukla eğitime uzun süre devam edemezler.

2-Eğitimi merak edenler

Bu kategoriye giren öğrenciler genellikle bir meslek ve kariyer sahibi olup, müzikle ilgili akademik bilgi almak isterler. Derslere birkaç ay zaman ayıran fakat öğretmenine ders alma amacını en baştan doğru açıklayan bu öğrenciler, ses nedir ve vokal nasıl söylenir gibi soruları temel alırlar; insanlarla konuştukları zaman doğru bilgiler vermek ve müzik dinlediklerinde onun derinliğini kavramak, anlamak ve haz almak için öğrenmek isterler.

3-Hobi olarak görenler

Şarkı söylemeyi merak edip, şarkı söylemekten hoşlanan ve hayatının bir köşesinde müziğe yer vermek isteyenler bu kategoriye girerler. Bu grup sahne almak için değil, yalnızca arkadaş, dost ortamlarında doğru ve usulünce şarkı söyleyebilmek için başvuruda bulunur. Bu grup için dersler diyalog pozisyon çerçevesinde, yumuşak disiplinli ve popüler repertuar çalışmalarından ibarettir ki buda şan dersleri kategorisinde yer almaktadır. Bu grup eğitim kültürü ve sesin korunma bilgilerine dikkat etmelidir. Haftada bir ders yeterlidir. Ayrıca bu kategorideki öğrenciler için şunu da ekleyebiliriz: İhtimal dahilindedir ki, derslere bu kategoride başlayıp, müziği hobinin ötesine de taşıyabilirler.

4-Ses terapisi için gelenler

Bu kategorideki öğrenciler, zorunluluktan dolayı başvuruda bulunurlar. Genellikle doktor yönlendirmesi ile gelirler. Bu grup ses hastalığına dair belli bilgilerle gelir. Teşhis söz konusudur. Hatta zararın miktarı da bellidir. Bu bilgilere göre, ses terapisti, müfredatı belirler. Bu noktada önemli bir konuya değinmekte fayda var. Ses terapisi ile şan ve solfej eğitmenliği birbirinden çok farklı alanlardır. Dolayısıyla şan ve solfej eğitmenleri kesinlikle ses terapisi yapmamalıdırlar. Bu işi antrenörler, anatomi bilgisine sahip tecrübeli uzmanlar yapmalıdırlar.

5-Konuşmacılar

Bu kategoride, mesleğinden veya sosyal yaşantısından kaynaklı olarak topluluklara hitap eden kişiler yer almaktadır. Örneğin, işinden dolayı sürekli olarak seminerlerde sunumlar yapanlar, sosyal dernek, kurum ve kuruluşlarda konuşmacı olarak görev alanlar bu kategoriye girerler. Burada amaç konuşma ve sunumdaki etkinin gücünü artırabilmektir. Dolayısıyla konuşmanın içeriğine göre duygu tasarımı yapılır, Sesteki melodi ve tonun nerede nasıl kullanılacağı aktarılır, ayrıca nefes alma teknikleri ile sunum güçlendirilir.

6-Spikerler

Spikerler, konuşmacılar kategorisinden daha ileri bir aşamadadırlar. Çünkü burada profesyonellik söz konusudur. Konuşmacının konuşması esnasında yanlış yapması söz konusu olabilir. Fakat spiker için durum böyle değildir, daha fazla hassasiyet söz konusudur.

7-Tiyatro ve sinema oyuncuları

Tiyatrocular ses sanatçıları ile komşudurlar. Bir ses sanatçısının sesine önem verdiği kadar tiyatro oyuncusunun da sesini önemsemesi gerekiyor. Volüm, süre, ritim ve nota bilgisi, sadece ses sanatçılarında olması gereken bilgilerdir. Fakat hem tiyatrocuların hem de ses sanatçılarının şu 3 sisteme hâkim olmaları gerekir: Jeneratör, rezonatör ve vibratuar sistem (ilerleyen bölümlerde bu konu ayrıntılı olarak işlenecektir).

8-Dublaj sanatçıları

Dublaj sanatçılığı bana göre tiyatroculuk ve ses sanatçılığı arasında yer almaktadır. Dublaj sanatçılığında ses üretimi çok önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla da dublaj sanatçısı sesi, sesi üreten unsurları ve mekanizmayı, anatomiyi iyi tanımalıdır. Ve ayrıca ses üretiminde ses tellerine zarar vermeden çalışmayı da önemsemelidir. Örneğin bir çizgi flmde, bazen civciv rolü ile ayı rolü aynı kişiye ait olabilir. Burada anlıyoruz ki bu kişi sesini çok iyi tanıyor, sesi nasıl üreteceğini, hangi bölgeleri kullanacağını iyi biliyor. Dolayısıyla dublaj sanatçıları çok kapsamlı bir ses eğitimi almalıdırlar ve özellikle ses yapımı aşamasını başarıyla tamamlamalıdırlar.

9-Solfej ve repertuar bilgisi edinmek isteyenler (Müzisyenler)

Bu kategorideki öğrencilerin derse gelmekteki amaçları alanlarında daha iyi olmaktır. Dolayısıyla, arzuları kadar ihtiyaçları da artmaktadır. Bir başka deyişle müziğin ciddiyetini kavrayıp, ruh ile birlikte akademik anlamda da zenginleşmenin önemini kavramış müzisyenler bu kategoridedirler. Genellikle bu kategorideki öğrencilerin ihtiyaçları solfej ve repertuar ağırlıklıdır ve müfredat ona göre belirlenir.

10-Ses yapımı (Sanatçılar)

Mesleğin yanı sıra sanata olan sevgiyle de ilişkili olarak, bu işi bütün derinlikleri ile bilmesi gereken kişilerdir. Sanatçıların duygu dünyalarını en üst seviyede yansıtabilmeleri için şan ve solfej bilgilerinin yanında ses yapımı önemli, hatta birinci unsurdur. Bütün bu unsurlar bir araya geldiğinde ve sanatçının ruh dünyası da bunlara eklendiğinde ortaya özgün eserler çıkmaktadır.

11- Antrenör olmak isteyenler

Eğer bir kişi antrenör olmak istediğini söylüyorsa, yukarıda saydığımız kategorilerdeki tüm bilgilere sahip olması ve bunun yanı sıra sanatçıyı nasıl yönlendireceğine dair dersler alması gerekir. Şu örnekle açıklayalım: Antrenörü bir sürücü olarak düşünelim. Busürücünün hem arabayı, arabanın özelliklerini, motor gücünü vs. iyi biliyor olması hem de arabayı sürme konusuna hâkim olması gerekmektedir.

12-Teknik direktör olmak isteyenler

Teknik direktörlük antrenörlüğe yakın bir kategoridir. Fakat teknik direktör bir antrenör kadar anatomik ve teknik bilgiye sahip olmayabilir. Yani arabayı iyi kullanır fakat motorunun özelliklerini ayrıntılı olarak bilmeyebilir. Eğitim süreci öğrencilerin yeteneği ve hedeflerine göre belirlenebilir.

kırmızı band
jenerator sistem

Cavit Murtezaoğlu


Biyografi

Cavit Murtezaoğlu 1962 yılında Tebriz’in Serandib köyünde Ehli Hak bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşlarında babası Murteza Ali ile cemde bulunarak ulu erenlerin kelamıyla ünsiyeti başladı. Babası Murteza Ali dünyadan göçtüğü zaman 14 yaşındaki Cavit artık cem evlerinde bir kelam han, zakir olmuştu.

Ailesindeki kültür ve sanat hayranlığı onun küçük yaşlardan itibaren dünya kültür ve sanatıyla birlikte çeşitli felsefi fikirlerlerle tanışmasını sağladı.1979 yılında siyasi değişimler sonucu ülke rejimi islam cumhuriyeti adıyla kuruldu. Cavit Murtezaoğlu 1982 yılında kalıp ve makina üretim fabrikasında çalışmaya başladı. Uzmanlık elde ettikten sonra kendi kalıp ve makina üretme atölyesini kurdu. Mesleki çalışmalarının yanında camiada yasak olmasına rağmen müzikle amatör şekilde ilgilenmeye başladı. Yeraltı müzik gruplarına dâhil olarak kendini geliştirmeye başladı. Daha sonra da Ali Selimi, Şatriyan, Ali Ferşbaf ve Hasan Demirçi gibi üstat ve sanatkârlarla çalıştı. Bu çalışmaların sayesinde bir kaç gayri resmi albüm çalışmasında bulundu. Bu esnada yazdığı şiirler Mecme-ü Şüara'da (şairler meclisi) rağbet kazandı. Makam dersleri vermeye başlayan Murtezaoğlu çalışmalarından dolayı rejim tarafından kısa süreli tutuklamalara maruz kaldı. Devami icin

cavit murtezaoglu

İletişim


Ses Atölyesi Adres:

Firuza Mah. Cezayir Sok. No:1 Kat:2 Beyoğlu/İstanbul

Top